Eroin Bağımlılığı Nasıl tedavi Edilir ?

Eroin Bağımlılığının Tedavisi Nasıl Yapılır?

Eroin bağımlılığının tedavisi temel olarak iki bölüme ayrılır;

  • Birincisi; akut dönem (kriz) tedavisi,
  • İkincisi; kişinin madde alımına geri dönmesini engellemeyi ve kişiyi maddeden uzak tutmayı amaçlayan uzun dönem tedavisi (koruyucu tedavi) 

 

Akut dönem (kriz) tedavisi: 

Bir eroin kullanıcısında son dozdan 8-12 saat sonra yoksunluk belirtileri yoğun bir şekilde ortaya çıkar. Kriz tedavisinin ana amacı bu semptomların giderilmesidir. Kriz tedavisi eroin bağımlılığı tedavisinin en önemli aşamasıdır. Bu tedavi iki şekilde yapılabilir.

  • Geleneksel yöntem: 
  • Geleneksel yöntem de hastanın şikayetlerine yönelik semptomatik tedavi verilir. Özellikle bulantı, kusma, ishal, kas ağrıları, uykusuzluk ve kramplar için bu belirtilere yönelik ilaçlar önerilir. Anksiyete ve uyku sorunları için benzodiazepinler ve sedatif etkili antidepresanlar kullanılır. Geleneksel tedavi ile bu sürecin geçirilmesi bazı hastalar için oldukça zordur. Fakat bazı hastalar ise belirtilen destek tedavileri yardımı ile ve kendi evlerinde bu süreci tamamlayabilmektedir.   
  • Yerine Koyma tedavisi:
  • Eroin yerine geçebilecek ve yoksunluk belirtilerinin ortadan kalkmasını ya da azalmasını sağlayabilecek ilaçların hastanın tedavinde kullanılmasıdır. Akut dönemde (kriz döneminde) bu ilaçlar düşük miktarlarda başlanır ve hastanın durumuna göre doz arttırılarak uygun doz belirlenir. Bu amaçla kullanılan ilaçların kendileri de bağımlılık potansiyeli taşımaktadır. Bupranorfin ve metadon yerine koyma tedavisinde en çok kullanılan ilaçlardır. Ülkemizde buprenorfin + nalokson kombinasyonu (Suboxone) bu amaçla onay almıştır ve yaygın olarak kullanılmaktadır.

Uzun Dönem Tedavisi: 

Hastanın madde kullanımına geri dönmesini engellemeyi ve kişiyi maddeden uzak tutmayı amaçlayan tedavilerdir. Bu amaçla kabaca iki yöntem yoğun olarak kullanılmaktadır.

  • Birincisi; yerine koyma tedavisi, (agonist tedavi),
  • İkincisi; antagonist tedavi  (opiyat reseptörlerini kapatan, eroin isteğini ve aşermeleri azaltan ilaçlar).

Yerine koyma tedavisi; akut (kriz) döneminde başlanan ve eroin yerine geçebilecek olan bupranorfin (Suboxone) ve metadon gibi ilaçların hastanın uzun dönem tedavisi için de kullanılmasıdır. Bu tedavide hastanın kullanmakta olduğu ilaca hastanın durumuna ve bağımlılığının şiddetine göre belirlenen bir süre (aylar ya da yıllar olabilir) devam edilir. Daha sonra hastanın ilacı hasta ve tedavi ekibi tarafından belirlenen bir sürede azaltılarak yavaş yavaş kesilir. Böylece hastanın tamamen maddeden kurtulması sağlanmaya çalışılır.

Antagonist tedavi; ise hastanın arındırmasının (detoks) yapılması sonrasında hastanın opiyat reseptörlerinin kapatılmasını ve opiyat isteğinin bu yolla azaltılmasını sağlayan tedavilerdir. Opiyat reseptörlerinin kapatılması ayrıca bu hastaların opiyata maruz kalmaları durumunda opiyat etkisini almalarını ve sonrasında opiyat yoksunluğunun ortaya çıkmasını da engellemektedir. Bu etki ile opiyatın kullanılmaya devam edilmesinin ve bağımlılığının sürmesinin en önemli nedeni ortadan kaldırılmış olmaktadır. Bu amaçla iki ilaç kullanılmaktadır (Naltrekson ve Nalmefen). Naltrekson’un tablet, implant (pellet) ve depo iğne formları olmak üzere üç formu bulunmaktadır. Naltrekson implant  (pellet) formu halk arasında ÇİP TEDAVİSİ olarak da bilinmektedir. Nalmefen ise 3 aylık enjeksiyon formunda bulunmaktadır.  Şuanda Türkiye’de opiyat bağımlılığı tedavisi için Naltrekson Tablet, Naltrekson İmplant (Pellet) (ÇİP TEDAVİSİ) ve Nalmefen depo enjeksiyon (Nalmefen Consta) bulunmaktadır. 

Tüm bu tedaviler Kapadokya AMATEM kliniğinde de yapılabilmektedir. Ayrıntılı bilgi için lütfen bize ulaşınız.